Eski eşi tarafından öldürülen ses sanatçısı Bergen'in yaşadıklarını, eski eşin anlatımlaıyla senaryoya aktaracak olan yazar Ayça Öztorun eleştiri yağmuruna tutuldu.
Bergen'in hayat hikayesi eşi Halis Serbest'in yaşanılanları tüm ayrıntılarıyla Yazar Ayça Öztorun'a anlatması ile senaryolaştırılarak beyaz perdeye uyarlanacağı açıklanması üzerine eleştiri yağmuruna tutulan yazar, eleştirilere bir açıklama ile cevap verdi.
İşte o açıklama:
BERGEN DOSYASI İLE İLGİLİ
Toplumda olumlu olumsuz yaşanılan tüm olayların nedenlerini merak etmek, araştırmak her düşünen canlının özelliğidir. Düşündükçe sonuca ulaşırız. Sadece insanlar değil örneklerini hayvanlarda da görürüz.
Fare diğer farenin zehir yediğini ve öldüğünü görür ve o zehiri kendisi yemez. Akrep ateşin ortasında kaldığında yanarak ölmenin daha da acı olacağını bilir ve kendini sokarak yaşamına son verir. Hayvanlarınki güdüsel iç güdüdür. İnsanlarınki de düşünsel iç güdüye göre kendine ders çıkarma eylemidir.
Bizler yaşanılan olumsuzlukların altında yatan nedeni doğru bir şekilde araştırırsak ve bunu kitle iletişim aracılığı ile topluma ulaştırırsak güzel mesajlar vermiş oluruz.
Ben hiçbir şekilde insanın insana zulmetmesini, öldürmesini tasvip etmeyen bir insanım. Toplumda yıllardır işlenilen ve gitgide çoğalan şiddetlerin nedenini araştırmak ve özellikle anne ve babaların bu tür korkunç cinayetlerin altında yatan nedenlerini araştırıp bu olayların ne kadar yanlış olduğunu çocuklarına anlatmaları adına gündeme gelmesini doğru buluyorum.
Ayrıca suç işleyen insanların çocukluğuna inilmesi gerektiğine inanıyorum. Olaylar irdelendikçe doğruya ulaşılır. Kötü ve iyi olanlar yazıla yazıla topluma mesaj verilir.
Bergen ve Halis Serbest olayıda topluma mâlolmuş bir durum. Bu tür birliktelikte hastalıklı bir aşk var ise ve biz aşkları mutluluk ile adlandırıyorsak, hastalıklı aşklarıda irdelemek gerekmezmi?
Örneğin "Vurun Kahpeye" filminde masum bir öğretmenin taşlanarak öldürülmesi işlenmiş. Bu film size taşlamayı değil gül atmayı öğretmez mi?
Benim, Bergen dosyasını araştırmamdaki neden budur. Çoğalan cinayetlerin bu konuyu işleyerek bir nebze önüne geçmekken amacım, medyada önceden kurgulanan insanlar reyting amaçlı bana saldırıp konuyu saptırmışlardır.
Telefona isimsiz bağlanan insanlardan birini tanıyorum ve bu nedenle sessizce gülme gereği duydum. İnsan bir insanı perde arkasından ismini veremeden eleştiriyorsa ithamı hiçbir şekilde geçerli değildir. İsim vermeden hakaret etmek hakaret ettiği gibi yaşayan kişilerin tutumudur.
Ben, kadına şiddete karşı bir nebze yazılar yazabilmeyi bir kadın olarak kendime borç bilirim. Benim amacım, şiddetin altında yatan nedenleri araştırıp, önüne geçebilmek.
Fakat maalesef bu konu saptırıldı. Bu konuya duyarlılık gösteren insanlar dostu uğruna eşinin bacaklarına kurşun sıktıran sanatçıları da alkışlamama konusunda duyarlılık göstermeyi bilmelidirler."
Yazar Ayça Öztorun, Halis Serbest ve ailesi ile ilgili bir konuya daha dikkat çekti.
Ailenin en büyük üzüntülerinden birinin 'Halis karısını para ile çalıştırıyor' ithamı. Bu durumun sebebi ise Halis Serbest 1983 yılında cezaevinde ve Bergen'le evliliği sürerken, Bergen'in İzmir'e gidip 'Gazinoda çalışabilir' diye bir belge çıkarttırması.
Halis Serbest valiliğe bir dilekçe ile başvurup, 'Soyadımı taşıyor, bu tür yerlerde çalışmasına iznim yoktur' başvurusunda bulunuyor. Ve Bergen sahneden polis marifetiyle indiriliyor. Halis Serbest bu dilekçenin, eşinin çalışmasına izin vermediğinin kanıtı olduğunu söyledi.
İşte o dilekçe:
Kaynak: www.magazinkolik.com (Magazin Özel) - 20.10.2014