Jale Bekar (Jale Deniz), 24 Temmuz 1961’de İstanbul’da doğdu. Müziğe ilgisi küçük yaşlarda başladı. Ortaokul ve lise yılları boyunca çeşitli müzik yarışmalarına katıldı. Akademik eğitimini müzikten başka bir alanda yaptı.
Profesyonel olarak müzikle tanışması ise bir müzik yarışması sayesinde oldu. 1979 yılında
Altın Mikrofon Ses Yarışması’na
katıldı ve ikinci oldu. Ardından sanat dünyasından gelen teklifleri değerlendirerek, Nisa Serezli, Tolga Aşkıner, Göksel Kortay ve Kerem Yılmazer gibi değerli sanatçılarla birlikte müzikallerde rol aldı. Yaklaşık olarak üç yıl süren tiyatro çalışmalarının ardından kulüp çalışmalarına yöneldi. Beş yıl boyunca Fenerbahçe Spor Kulübü Sosyal Tesisleri’nde orkestra solistliği yaptı. Şan pedagogu Belkis Aran’dan ondört yıl boyunca aldığı şan ve solfej dersleriyle müzik bilgisini geliştirdi.
1985 yılında Yıldız Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Öğrenim hayatı süresince çeşitli spor faaliyetlerine de etkin bir biçimde katıldı, kros takımlarında yer aldı.
Pek kimse bilmez ama Jale’nin ilk albümü “Süreyya” 1986 yılında, LP plak formatında yayınlanmıştır. Kötü bir dönemdi; pop müzik henüz yeniden yükselişe geçmemişti ve yeni seslere kulak kabartmaya kimse hevesli olmadığından Jale’nin bu ilk plağı da ne yazık ki beklenen ilgiyi görmemişti.
1987 yılında ikinci kez düzenlenen
Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’na
Sezen Aksu’nun “Çok Geç” adlı bestesiyle katılınca, dikkatler Jale’nin üzerine çevrildi. Kısa sarı saçları, ufak tefekliği kadar şarkı söyleme stiliyle de Sezen Aksu’ya benzeyen Jale, Sezen Aksu’nun desteğiyle bu yarışmada boy gösterince ister istemez ilgi çekmişti.
O dönem Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye elemeleri epeyce şaşaalı yapılıyor, elemelere memleketin en ünlü bestecileri ve şarkıcıları da katılıyordu. Jale de
1989 Türkiye finali’nde
Seden Gürel ve Gür Akad’la birlikte “Bir Fantastik Aşk” adlı şarkıyı seslendirerek yarıştı.
Albüm açısından uzun süren sessizlik yıllarının ardından 1993’te çıkardığı “Son Geceler” adlı albümüyle dönüş yaptı. O günlerde bir çok yeni şarkıcının albümünde Garo Mafyan besteleri, Zeynep Talu ve Aysel Gürel sözleri yer alıyor ve bu isimlerin her biri bir hit fabrikası gibi çalışıyordu ama bu ekibin kimyası Jale ile herkesten daha çok tuttu. Bu da Jale’nin asıl çıkışını sağladı.
1995 yılında Marş Müzik Yapım’la anlaşarak üçüncü albümünü piyasaya sürdü. “Beni Hatırlarsın” adlı albümde kimi hareketli kimi melankolik oniki şarkı yer aldı. Jale, bu üçüncü albümünde yine aynı ekiple yani müzik dünyasının bu kalburüstü isimleriyle çalıştı. Albümün prodüktörlüğünü Garo Mafyan, süpervizörlüğünü ise Zeynep Talu üstlendi. Sözlerini Aysel Gürel’in yazdığı “Gel Güzelim Gel” ve “Çal Felekten” dışında sözler Zeynep Talu, müzikler ise Garo Mafyan imzasını taşıdı.
1999 yılında ise 17 yıl birliktelik yaşadığı işadamı Hanefi Mutlu’dan ayrılan sanatçı, bambaşka bir görüntüyle çıktı müzikseverlerin karşısına. Yıllardır kısa, sarı saçları ve çocuksu görüntüsüyle zihinlerde yer eden ve Sezen Aksu’ya benzetildiğinden yeni ‘‘Küçük Serçe’’ diye söz edilen sanatçı yeni ve çarpıcı imajiyla desteklediği son albümünde ‘Yüreğimin Şarkıları’nı yorumladı. Bu albüm de aynı ekibin elinden çıktı ve toplamda bu üç albümle Jale, doksanlı yıllar popuna damgasını vuran isimlerden biri oldu.
Duygulu şarkıların yorumcusu Jale, onu dinlerken en neşeli halinizde bile hüznün yakınınızda bir yerlerde olduğunu hissediyorsunuz. Sezen Aksu vokal efsanesinin ilk başarılı örneklerinden Jale “Yüreğimin Şarkıları” adlı albüm ile yine yüreklere seslendi.
Olumsuz ekonomik ve sonucunda oluşan toplumsal buhranların yaşandığı 2001 Türkiye’sinde kaybolan duygu değerleri ile beraber günden güne çatırdamaya başlayan insan ilişkileri ve kaybolmaya yüz tutmuş aşkların, sevgilerin yitirilişinin simgesi olan bir şarkı : “Bu Şarkılar Senin İçin...” Saygının günden güne yitirildiği günümüzde bunun aksini bir figür çizen “Bir daha sever miyim hiç kimseyi senin kadar” diyecek kadar yürekli bir duygu tüketimi karşıtı şarkıyı Jale hıçkırıklara gömülen sesi öylesine ölümsüzleştirdi ki albümde, bunu Garo Mafyan’ın sıradan balat düzenlemesi bile bozamadı.
Albüm bu şarkı ile hem lokomotifini belirliyor hem de popüler Türk müziği klasiklerine yer edinebilecek bir çalışma kazandırıyordu. Türkiye’nin ender başarılı vokallerinden biri olan Jale için sonuçları açısından talihsiz sayılabilecek bir albüm, ama Türk popunun böylesine bir vokale ihtiyacı var, bundan sonraki albümünde daha akustik bir sound ve daha güçlü besteler ile kendisine daha büyük bir kitle bulacağından hiç şüphe
yok.
(Not: Son üç paragraf MichaelShow’dan alıntıdır.)
Müzikal beğenilerin değişmeye başladığı ikibinlerle birlikte Jale albüm yapmamayı tercih edecekti. Aslına bakarsanız ikibinler boyunca da en çok sahne programı yapan isimlerden biriydi. Yeni albüm yapmasa, pek ortalarda görünmese de, müthiş sahne performansı kadar her zaman günceli yakalayabilen, sadece kendi şarkılarına sıkışıp kalmayan repertuarı nedeniyle de tercih edilen isimlerin başında geliyordu. Jale’nin yeri başkaydı. Bunu hem dinleyiciler, hem de müzik çevreleri hep söylüyordu.
Pop müziğin kayıp bir albümü daha Ossi Müzik sayesinde 26.08.2009’da gün ışığına çıkıyor! Türk popunun ‘sarı civciv’i Jale, “Yüreğimin Şarkıları’’ ile geri dönüyor!
Jale’nin 1999 yılında az sayıda basılan ve bugün piyasada bulunmayan “Yüreğimin Şarkıları” albümü, onuncu yılında yeni basımıyla, Ossi Müzik etiketiyle piyasada!
Hüzünlü sesi ve etkileyici şarkılarıyla müzikseverlerin gönlünde ayrı bir yeri olan Jale’nin birer klasiğe dönüşmüş “Üzgünüm”, “Son Geceler” ve “Bu Şarkılar Senin İçin” gibi unutulmaz şarkılarını bir araya getiren bu albüm, aynı zamanda popüler müziğin doksanlı yıllarına dair önemli bir arşiv albümü.
Albümün yapımcısı şimdiye kadar bir sürü plak kayıtlarını gün yüzüne çıkaran Hakan Eren. Kapak tasarımı Şeref İnce tarafından yapıldı.
Mayıs 2011’de Jale, Sony Müzik’ten “Mor” isimli yepyeni albümü ile geldi. Albümün çıkış hikayesine de aşağıda Hakan Tok’un blogspot yazısından alıntı yaparak değinelim:
Soner Arıca önce son albümündeki “Neredeydin”le, ardından da Yeliz’le düet yaptıkları ‘single’la beni ve bir çok takipçisini şaşırttı son dönemde. Ve üzerine bir de Jale’ye verdiği iki şarkı geldi. Çok profesyonel, çok etkileyici ve Jale’ye çok ama çok uygun iki şarkı.
Üstelik Soner bununla da kalmadı ve bu çalışmanın ortaya çıkışına dek her safhada, hep Jale’nin yanında oldu. Jale ve Soner’in heyecanı ve coşkusunu gören herhangi birinin ortaya çıkacak iş konusunda şüphe duyması kesinlikle imkansız olurdu.
Proje önce sadece iki şarkılık bir ‘single’ olacaktı. Derken bu defa Sude Bilge Demir’in Jale’ye verdiği şarkı çıkageldi. Sude de annesinin çok hayran olduğu Jale’ye bir jest yapmış ve ona özel bir şarkı bestelemişti. Hem de ne şarkı... Jale’yi tanıyan, hikayesini bilen herkes hiç tereddütsüz bu şarkının onun kaleminden çıktığını sanabilirdi; o kadar Jale’ydi şarkı.
Derken bir başka gelişme daha oldu ve doksanlı yıllarda dile düşmüş Jale şarkılarının yaratıcısı Garo Mafyan da iki yeni şarkı hediye etti Jale’ye. Şarkılardan birine Soner Arıca, diğerine ise Seda Akay söz yazdı.
Şarkıların düzenlemelerine ise Sezgin Gezgin ve Emirhan Cengiz imza atacaktı. Bu iki yetenekli müzisyen, yeni şarkılarını bildiğimiz Jale tarzından hiç uzaklaşmadan bugünün pop müziğinde soluk alıp verecek düzenlemelerle dinleyici karşısına çıkacak hale getirdiler.
Bu çalışmanın her safhasına şu veya bu şekilde tanık olmuş birisi olarak diyebilirim ki, gerçek anlamda ‘imece usulü’yle ortaya çıktı her şey. Hakan Eren’in o günlerde Twitter’a yazdığı bir cümle, aslında tüm bu olan biteni özetler gibiydi; “Jale’yi tanıdıkça onu sevmeyen bir tek kişi olmadığını anlıyor’duk. Bundandır ki bu ‘maxi-single’ın hamurunda sevgi, karşılıksız dostluk, iyi niyet ve gerçek dayanışma vardı.
Başta “Yenilirsem Yenileyim” ve “Mektup” olmak üzere, bu ‘maxi-single’da yer alan bütün şarkıların çok sevileceğini tahmin etmek zor değil. Nicedir memlekette şarkı yazanlar, artık bugünün ağzını yakalamak gayretiyle midir nedir, bir telaş içinde olduk olmadık her temayı, her metaforu şarkılara taşımaya başladılar ya hani, Jale’nin şarkıları öyle değil. Eskimeyecek, dillerden düşmeyecek, her devirde, her dönemde değer verilecek şarkılar bunlar.
Bu ‘mini-albüm’de beş şarkı, iki de farklı versiyon var. Albümün adı “Mor” ama böyle bir şarkı ya da şarkı teması yok. “Mor” ismini Jale, uğuruna ve enerjisine inandığı için seçmiş.
Bazen bir şarkıcının kariyeri bir tek şarkıya bağlanır. Ne yapsa, ne etse o şarkıyı aşamaz ya da o aşar ama dinleyici aşamaz. Mecburen sürükler peşinden o şarkıyı sonra, sevse de sevmese de. Esmeray’ın “Gel Teskere”si, Ayten Alpman’ın “Memleketim”i, İskender Doğan’ın ‘Kan ve Gül’ü böyledir mesela. Jale’nin de “Üzgünüm” ve ‘Son Geceler’i vardır ya, emin olun artık öyle kalmayacak. Kural bozulacak. Çünkü Jale’nin yeni şarkıları onları hiç mi hiç aratmıyor. Dinleyin, bana hak vereceksiniz.
(Yavuz Hakan Tok blogspot yazısı)
Jale’den Yeni Single: “Sandık Lekesi”
Jale’nin söz ve müziği Sezen Aksu’ya, ait olan yeni single çalışması “Sandık Lekesi” müzikseverlerle buluştu.
Türk pop müziğinin özel seslerinden Jale’nin söz ve müziği Sezen Aksu’ya, düzenlemesi Hasan Çiçek’e ait olan, müzik direktörlüğünü Metin Özülkü’nün yaptığı yeni single çalışması “Sandık Lekesi” Ossi Müzik etiketiyle müzikseverlerle buluştu.
Jale’den Sezen Aksu şarkısı
Kendine has yorumu ve birbirinden duygulu şarkılarıyla anılarımızda iz bırakan Jale, bu yaz sevenlerine Gülben Ergen’in 2002 yılında yayınlanan “Sade ve Sadece” isimli albümünde seslendirdiği bir Sezen Aksu şarkısı olan “Sandık Lekesi” ile sesleniyor.
(Kaynak: www.magazinkolik.com - 02.07.2021)
Sibel Alaş, Eda Özülkü, Jale Ve Hazal’dan Özel Single!
90’ların dört ünlü sesi Sibel Alaş - Eda Özülkü – Jale – Hazal, sözleri ilk kadın Türkçe şarkı sözü yazarı Fikret Şeneş’e ait olan, adeta ikinci milli marşımız gibi hep bir ağızdan büyük bir coşkuyla söylediğimiz, Ossi Müzik etiketiyle yayınlanan “Bir Başkadır Benim Memleketim” single’ı için bir araya geldiler.
ZAFER BAYRAMININ 102. YILINA ÖZEL
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıl dönümüne özel hazırlanan, yeni düzenlemesini orijinaline sadık kalarak Serdar Ayyıldız’ın yaptığı “Bir Başkadır Benim Memleketim” single’ı bugün (16 Ağustos Cuma günü) müzikseverlerle buluşuyor.
Mix ve mastering’ini Mustafa Karaduman’ın yaptığı şarkının back vokallerinde; Irmak Köklü, Asaf Kılınç, Serap Kanpalta, Taner Çalık ve Metin Özülkü var.
(Kaynak: www.magazinkolik.com - 16.08.2024 / www.magazinci.com - 17.08.2024)
Diskografi 1986 Süreyya (LP Albüm)
1- Aşk Şarkısı
2- Gözlerini Denize Yazdım
3- Gözyaşı Geri Dönmez
4- Hasret Adımı
5- Hasret Bir Güldür
6- İstanbul
7- Kapanan Sayfa
8- Kumsaldaki Çocuklar
9- Süreyya
10-Ve Şimdi Yalnızlığım
1993 Son Geceler (Albüm, Emre Plak H.E.036)
1-
Son Geceler 2- Dün Bu Zaman
3-
Kolay Kolay 4- Alavere Dalavere
5- Çığlık Çığlığa
6- Üzgünüm
7- Ayak Sesi
8- Olmaz Olmaz
9- Boşver
10-Son Gülen İyi Güler
1995 Beni Hatırlarsın (Albüm, Marş Müzik / Universal Müzik)
1. Gel Güzelim Gel
2. Gidiyorsun
3. Vur Dedim Öldürdün
4. Unutacaksan Sevme
5. Sen Yolunsa Ben Yoluma
6. Ayıp Değil Ya
7.
Beni Hatırlarsın 8. Kaderde Varsa
9. Suçlusun
10.Görürsün Sen
11.Çal Felekten Bir Gece
12.Ne Anlarsın
2009 Yüreğimin Şarkıları (Albüm, Ossi Müzik, 31 Ağustos 2009 [2nci Basım])
1-
Sevdam Acıyor(Söz: Aysel Gürel Müzik: Garo Mafyan) 2- Delilik Bu
(Söz: Zeynep Talu Müzik: Garo Mafyan) 3-
Bu Şarkılar Senin İçin(Söz: Zeynep Talu Müzik: Garo Mafyan) 4-
Üzgünüm(Söz: Zeynep Talu Müzik: Garo Mafyan) 5- Bir, Üç, Beş, Yedi
(Söz: Seda Akay Müzik: Garo Mafyan) 6- Sarı Saçlı Mavişim
(Söz: Aysel Gürel Müzik: Garo Mafyan) 7- Şerefim Üstüne Yemin Ederim
(Söz: Aysel Gürel Müzik: Garo Mafyan) 8- Bitti Tamam
(Söz: Aysel Gürel Müzik: Garo Mafyan) 9- Bu Çocuk Neden Ağlıyor
(Söz: Zeynep Talu Müzik: Garo Mafyan) 10-Son Geceler
(Söz: Zeynep Talu Müzik: Garo Mafyan)
2015 Son Geceler (Albüm, Emre Müzik, 17.02.2014)
(1993 tarihinde Emre Plak H.E.036 katalog no. ile çıkan albümün [YENİ BASIMI]) 1- Son Geceler
2- Dün Bu Zaman
3- Kolay kolay
4- Alavere Dalavere
5- Çığlık Çığlığa
6- Üzgünüm
7- Ayak Sesi
8- Olmaz Olmaz
9- Boşver
10-Son Gülen İyi Güler