Türk Popu’nun en önemli müzisyenlerinden Yurdaer Doğulu, 7 Nisan 1941’de Gaziantep doğdu. Aranjör ve prodüktör Ozan Doğulu ile onun kardeşi olan ve günümüzün ünlü şarkıcı ve yorumcularından olan
Kenan Doğulu ve kızkardeşleri 1984 doğumlu Canan Doğulu’nun
babasıdır.
Yurdaer Doğulu, müziğe henüz dokuz yaşındayken mandolin çalarak başladı. İlk gençlik yıllarında ud ve kanun da çalan sanatçı, Batı müziğine duyduğu yakın ilgi sonucu, ileride elinden düşürmeyeceği asıl enstrümanı olan gitarı seçti. Yetişmesini borçlu olduğu kişi çocukluğunda Ankara Palas’ta çocukluk arkadaşı Süha ile Gazi’ye Tchaikovsky’nin bir parçasını çalan ve ileride Türkiye’nin ilk klasik gitaristlerinden biri olacak olan
Reşit Mazhar Ertüzün idi.
1957’de ilk profesyonel grubu Berkant solist olmak üzere, piyanoda Mehmet Kurdoğlu, kontrbasta Attila Özdemiroğlu, bateri davulda Oktay Evren ve elektro gitarda Yurdaer Doğulu ( ve Akşam gazetesi’ndeki ünlülerin evliliklerinden ve bu arada Attila Özdemiroğlu’nun evliliğinden sözeden bir habere göre Tanju Okan) ile birlikte
Jupiters (Jüpiter Kenteti)’ni
kurdu ve Ankara’da çeşitli gece klüplerinde sahneye çıkmaya başladılar.
Sanatçının müzik yaşamı, 1957 yıl sonlarına doğru Berkant’ın solistlik yaptığı Ankara Radyosu’nda haftalık emisyonlarda kontrbasta Atilla Özdemiroğlu, piyanoda Ertuğrul Çayıroğlu gibi müzisyenlerle birlikte çıkmasıyla başladı.
1960’ların başlarında bu grup popüler olacaktı ve o zamanlar Jüpiter Kenteti olarak da tanınıyordu. O yıllarda Alpay’ın Ankara radyosunda emisyonlara çıkmaya başlamasıyla Kentet Dogo’nun İstanbul’dan Ankara’ya gelmesi zor olduğundan Ankara için yeni bir orkestra kurulmuştu: piyanoda şimdilerde Türkiye AB genel sekreteri olan Murat Sungar, basgitarda Şanar Yurdatapan, davulda Durul Gence ve vokalde Alpay’dan oluşan Alpay ve Arkadaşları Grubu’nun o sıralarda gitaristliğini de yapmıştı.
Ankara Fen Fakültesi’nde başladığı üniversite eğitimini, geçiş yaptığı İstanbul Fen Fakültesi Jeoloji Bölümü’nde tamamladı. İstanbul’a gelişinin asıl nedeni, (60’lı yılların başında) sonradan Erol Büyükburç Orkestrası içinde yer alacak olmasıydı ve bu orkestrada kendini gösterme fırsatı buldu. İki, üç sene gitarist olarak görev alan Yurdaer Doğulu, 1962’de bir ara SSS Sextet Grubuna da katıldı.
1964’te Tülay German, Erol Büyükburç ve Tanju Okan solist olarak, pianoda Selim Özer, saksofonda Erol Erginer, davulda Vasfı Uçaroğlu, basta Alper Feyman ile birlikte gitarda Yurdaer Doğulu Yugoslavya’da yapılan I. Balkan Melodileri Festivali’ne katılıp ‘milli gitarist’ unvanını aldı. Tülay German birinci kısımda “Ali Destanı” ve “Burçak Tarlası” ve ikinci kısımda “Leylamı Gördüm” ve ‘Yarının Şarkısı’nı seslendirdi. Bu şarkıların arkasında gitarda hep Yurdaer Doğulu vardı. Yarışma sırasında “Burçak Tarlası” icra edilirken Yurdaer Doğulu’nun elektro gitarında elektrik kaçağına tutulduğu ancak şarkıyı kesmemek için sanatçı ve izleyicilere hissettirmemeye çalışarak icrasını acılar içinde tamamladığından hep söz edilir. Bu şarkı ile Türkiye’ye birincilik kazandırılmıştır.
Yurdaer Doğulu’nun plak macerası ise epeyce geç başladı. Başlangıçta orkestra solistlerinin yaptığı plaklarda yer aldı. 1964’te Berkant askerliğini bitirip Ankara’ya döndü ve Yurdaer Doğulu ile yeniden bir orkestra kurup İstanbul’da Kulüp Fuaye’den teklif alınca İstanbul’a geldiler. 1965’te ''Helvacı'' isimli şarkı ile katıldığı 3.Boğaziçi Festivali’nde ‘En iyi folk düzenlemeler’i ‘Gümüş Saz’ ödülleri BİRİNCİSİ oldu.
Grup elemanları org ve piyanoda Rıza Silahlipoda, bateride (davulda) Korkmaz Altınkeser, basta Murat Mehmet Can, gitarda Yurdaer Doğulu, şantöz Birsen Armağan, şantör Mustafa İçli’den oluşan Yurdaer Doğulu Orkestrası ile, Birsen Armağan’ın 1966’daki unutulmaz “Helvacı / Gül Ayşe” adlı plağı en ses getirmiş olanıdır.
Yurdaer Doğulu, 70’lerin başında gitar solo plaklar yaptı ve epeyce ciddi satış rakamlarına ulaştı. Günün sevilen melodilerini, gitarı ile yorumlayarak değişik bir tarz ile müzikseverlerin karşısına çıkmıştı. “Elveda Meyhaneci”, “İntizar” ve “Elbet Bir Gün Buluşacağız” en popüler olanlarıdır. “Elveda Meyhaneci” adlı şarkısıyla “Altın Plak” ödülünü aldı.
HEY dergisi okurlarına göre 1973 yılının EN İYİLERİ seçmelerinde YILIN ORKESTRALARI sıralamasıinda 4ncü, YILIN DÜZENLEMELERİ sıralamasında ''İntizar'' ile 7nci, 1974 yılının EN İYİLERİ seçmelerinde YILIN DÜZENLEMELERİ sıralamasında “Elbet Birgün Buluşacağız” ile yine 7nci, 1975 yılının EN İYİLERİ seçmelerinde YILIN ORKESTRALARI sıralamasında 5nci sırada yer aldı.
1976 yılında, eski popüleritesini yitiren orkestra geleneğini terkederek piyanist İlhan Bakır ile birlikte sahne ve müzik çalışmalarına başladı. Gitar çalmasının yanısıra şarkı söylemeye de başlayan sanatçı, birçok kez “Yılın Aranjörü” seçildi.
Kendi orkestrasının solistleri arasında yer alan Lale Akad, Selçuk Ural, Berkant, Birsen Armağan ve Gökben gibi isimlerin yanısıra, beraber çalıştığı pek çok orkestrada da günümüzün diğer ünlü sanatçılarıyla çalışma fırsatı bulan sanatçı, 1978 yılında (kimine göre de 1981 yılında) kendi adını verdiği bir Sanat Merkezi kurdu. Ve o tarihten itibaren tüm vaktini bu merkez için çalışarak geçirdi.
1983’te yine HEY dergisi okurlarına göre 1983 yılının EN İYİLERİ seçmelerinde YILIN ÇEŞİTLEMELERİ sıralamasında 5nci sıradaydı.
Ayrıca sinema filmlerinde oyunculuk da yapmıştır. 1972’de Çay Film yapımcılığınca çevrilen Oğuz Gözen yönetmenliğindeki ‘Hayal Uçurumu’ isimli filmde Sevgi Can, Baki Tamer ve Zeki Tüney ile birlikte oynadı. 1973’te ise ‘Kim Bu Soytarı’, ‘Yaban’ ve ‘Kara Osman’ filmlerinin müziklerini yaptı. Yine yönetmen Oğuz Gözen ile Hidayet Pelit yapımcılığında çevrilen 1975’teki ‘Tekerlek’ isimli filmde Kazım Kartal, Tansu Sayın ve Muzaffer Hepgüler ile birlikte rol aldı. 1983’te yine yönetmen Oğuz Gözen ile ve Muzaffer Sönmez yapımcılığında çevrilen ''Bir Şarkılık Mutluluk'' isimli sinema filminde Arif Meşhur, Zahide, Dursun Salkım, Yüksel Alpdoğan ile birlikte oyunculuk yaptı.
(Kaynak:
Sinematurk.com)
Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği’nin unutulmaz bestelerine batı müziği tarzında yepyeni yorumlar getiren, 45’likleri haftalarca liste başı olan, çok sayıda sanatçıya müzik öğretmenliği yapan Yurdaer Doğulu, 1987 yılının 19 Şubat günü amansız bir hastalığa yenik düşerek çok genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı.
(NOT: Biyografi, internetten kaynak olarak birzamanlar.net, michaelshow.net ve sinematurk.com’daki yazılardan ve bazı kişisel sayfa ve gazete arşivlerinden kronolojik sırasına sokularak derlenmiştir.)
A: 1-
Mutluluk İçin 2- Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor
3- Deli Gibi Sevdim
4- Yaban Çiçeği
5- Pencereden Kar Geliyor
6- Bir Gün Gelecek
B: 1- Kemancı
2- Oyaladın Beni
3- L’arlesienne
4- Adana Üç Ayağı
5- Yalancı Yarim
6- Makber
1978 Elveda (LP Albüm, Melodi Plak LP)
A Yüzü: 1- Elveda Meyhaneci
2- Arım Balım Peteğim
3- Kara Kuzu
4-
Şehnaz Longa 5- Ankara’da Yedim Taze Meyvayı
B Yüzü: 1- Bir Garip Yolcu
2-
Unut Sevme Beni 3- Bir İhtimal Daha Var
4- Nasıl Geçti Habersiz
5- Agora Meyhanesi
1984 Ağla Gitar (LP Albüm, Oscar Plak LP)
A Yüzü: 1- Eskimeyen Dost
2- Talih
3- Esmer Ona Derler
4- Ölürsem Kabrime Gelme
5- Misket
6- Nihavent Peşrev
B Yüzü: 1- Unutturamaz Seni
2-
Ağla Gitar 3-
Gündüzüm Seninle 4- Çıldırtma Beni
5-
Duydum ki Unutmuşsun 6- İzmir’in Kavakları
Eskimeyen Dost (Enstrümental Kaset Albüm, Türküola Kaset 1886, Almanya)
1985 Eskimeyen Dost (Enstrümental LP Albüm, Türküola LP 7500, Almanya)
1989 Hasret (Çıldırtma Beni) (Albüm, Oskar Plak, 02.01.1989)
(1984 yılında “Ağla Gitar” adıyla LP Plak olarak çıkarılan albümün 3 şarkı değiştirilerek DİJİTAL olarak [YENİ BASIMI])
ydogulu-hasret
1- Çıldırtma Beni - 05:13
2- Unutturamaz Seni Hiç Bir Şey - 02:05
3- Duydum Ki Unutmuşsun - 03:56
4- Ölürsem Kabrime Gelme - 03:45
5- Gündüzüm Seninle - 03:02
6- Eskimeyen Dost - 04:35
7- Tapılacak Kadınsın - 05:12
8- Hasret - 03:10
9- Misket - 02:26
10-Talih - 02:34
11-Ağla Gitar - 03:34
12-Mihrabım Diyerek - 04:27
(‘Esmer Ona Derler, ‘Nihavent Peşrev’ ve ‘İzmir’in Kavakları’ isimli şarkıların yerine ‘Tapılacak Kadınsın’, ‘Hasret’ ve ‘Mihrabım’ Diyerek şarkıları ilave edilmiş)